Uzman Kadromuz ve Modern Hastanemiz ile 7 Gün - 24 Saat Hizmete Açığız!
Hastalıkların tespiti amacıyla görüntüleme yöntemlerinin kullanıldığı bölümler radyoloji adıyla adlandırılmaktadır. Birçok sağlık kuruluşunda ve hastanede hastalıkların tanısında kullanılan görüntüleme yöntemleri, tedavi amacıyla kullanıldığında cerrahi müdahalelerin daha az zararla yapılabilmesine olanak sağlamaktadır. X ışınları ve diğer görüntüleme yöntemleri arasında;
Radyoloji ‘’diagnostik Radyoloji’’ ve Radyoterapi şeklinde iki ana başlığa ayrılır. Diagnostik radyoloji yöntemi vücudun tümü veya bir bölümünü herhangi bir cerrahi operasyon yapılmadan kansız bir şekilde görüntülemeye imkân sağlayan bir yöntemdir. Herhangi bir kesip biçme olmadan ve vücut bütünlüğünü bozmadan lokal görüntülemeye ve teşhise olanak sağlayarak vücut içinin görüntülenebilmesine imkan verir.
Radyoloji bölümü diğer kliniklerden farklı olarak vücudun gözle görülemeyen kısımlarda neler olduğu ile ilgili bilgilerin elde edilebildiği bir bölümdür. Görüntüleme sistemleri sayesinde mide, akciğer, böbrek vb. organlarda meydana gelebilecek hastalıkların erken teşhisi mümkün olabilmekte ve daha fazla ilerleme kaydetmeden tedavi yöntemleri belirlenebilmektedir. Sağlık kuruluşları ve hastanelerde özel bir bölüm olarak ayrılan alanlarda faaliyet gösteren radyologlar, hastalığın çeşidine göre farklı yöntemlerle film çekme ve görüntüleme yapabilmektedir.
Radyolojide ana fikir, uygulama yapılacak olan organın daha net şekilde görüntülenmesini sağlamak ve iç organlarda oluşan ve hastalığa sebep olan belirtilerin görülebilmesidir. Bu amaçla farklı kimyasallar ve eriyikler kullanılmaktadır. Örneğin dolaşım sistemleri ile ilgili bir görüntüleme gerektiğinde iyotlu organik bileşikler kullanılmakta, kalın bağırsak gibi iç organların görüntülenmesinde Baryum sülfat gibi kimyasallar kullanılabilmektedir. Böylece tanısı yapılacak hastalığın etkilediği organların daha net görüntülenebilmesi mümkün hale gelmektedir.
Radyoloji bölümünde çekilecek filme göre masa ve film düzenekleri de farklılıklar gösterir.
Hastalıkların erken teşhisinde önemli bir rol oynayan radyoloji uygulamaları, farklı organların farklı yöntemlerle incelenmesine olanak sağlamaktadır.
Görüntüleme yöntemleri kılavuzluğunda bir lezyonu tedavi etmek, gelişimini engellemek veya patolojik tanıyı elde etmek için yapılan işlemlerdir. Bu işlemlerin yapılması hastaları cerrahi ve genel anestezinin olası risklerinden korur. Başarı oranı cerrahi işlemlerle aynıdır. İşleme bağlı ortaya çıkabilecek yan etkiler daha düşüktür. Hastaya büyük cerrahi kesiler yapılmadığından ve genel anestezi ihtiyacı daha az olduğundan işlem sonrası bunlara bağlı olabilecek ciddi yan etkilerle karşılaşılmaz ve dolayısıyla hastanın hastanede kalış süresi kısalır. Bunun doğal bir sonucu olarak da işleme bağlı toplam maliyet düşer. Girişimsel radyolojik işlemler, diğer tedavi yöntemlerinden farklı olarak tekrarlanabilir işlemlerdir. Ayrıca, bazı hasta grupları için girişimsel işlemler tek seçenektir. Bu hastalar için zaten cerrahi ya da tıbbi tedavi seçenekleri kalmadığından tek seçenek girişimsel radyolojik işlemlerdir.
Girişimsel işlemleri kabaca damar içerisinde yapılan işlemler (vasküler girişimsel işlemler) ve damar dışında yapılan işlemler (non-vasküler girişimsel işlemler) olarak ikiye ayırmak mümkündür. Non-vasküler girişimsel işlemlerin ilgi alanına karın boşluğu, göğüs boşluğu, solunum sistemi, safra sistemi, idrar yolları, mide-bağırsak sistemi ve kas-iskelet sistemindeki hastalıklar girer. Vasküler girişimsel işlemlerin ilgi alanına ise atardamar ve toplardamar ile ilgili tüm hastalıklar girmektedir.
Talebiniz ile ilgili size yardımcı olabilmemiz için lütfen aşağıdaki formu doldurun.